YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16768
KARAR NO : 2014/2011
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2013/623-2013/948
Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalıların bir kısmı davanın reddini savunmuşlar diğer davalılar davaya karşı cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan İ.. Y.. temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda paydaş olan R. Y. D. C. B. A.ve M. C. davada taraf olarak yer almamış, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeden yokluklarında yargılamaya devam edilerek hüküm verilmiştir.
Bu durumda mahkemece öncelikle adı geçen şahıslara, vefat etmişlerse temin edilecek veraset ilamına göre mirasçılarına usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yöntemine uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; daha önceki bozma ilamında belirtilmiş olmasına rağmen satış bedeli üzerinden alınması gereken harç miktarının “binde 9 oranında” şeklinde, karar tarihinde yürürlükte olan harç tarifesine aykırı şekilde hüküm verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı İ.. Y..’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.