Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/16642 E. 2014/2059 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16642
KARAR NO : 2014/2059
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Mengen Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2013
NUMARASI : 2011/242-2013/98

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 22.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı S. oğlu E.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili 11 adet taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Duruşmaya katılan bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu.. ve.. parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nedeni ile reddine, diğer taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı S. oğlu E.. A.., davaya yanlışlıkla “S. oğlu A. T.” mirasçıları yerine “Y.oğlu A. T.” mirasçılarının katılımı sağladığından taraf teşkilinin doğru olmadığını belirterek temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmaz maliki A. T.’ın baba isminin tapu kaydında yer almadığı,.. parsel sayılı taşınmazda T. oğlu A.’in malik olduğu, .. ve .. parsel sayılı taşınmazlarda ise S. oğlu A. T.’ın malik olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan mirasçılık belgesi Y. oğlu A. T.’a ait olup tapu kayıt maliki ile bir kısım davalıların murisinin kimlik bilgileri arasında çelişki bulunmaktadır.Yine dava konusu ..parsel sayılı taşınmazlarda M. kızı G. T. .. ve ..parsel sayılı taşınmazda M.kızı G.T.’ın malik olarak yer aldığı ancak dosya kapsamındaki mirasçılık belgesinin M. kızı G.T.’na ait olduğu, tapu kayıt maliki ile bir kısım davalıların murisinin kimlik bilgileri arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece tapu kaydındaki yanlışlıkların düzeltilmesi için gerekli davaların açıldığı, düzeltmelerin yapıldığı belirtilmiş ise de buna ilişkin ilamlar ya da düzeltmeler yapıldıktan sonra oluşan son tapu kayıtlarına da dosyada rastlanamamıştır.
Mahkemece, öncelikle tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için ilgilisine süre verilerek, tapu kaydı ile nüfus kayıtları arasındaki çelişki giderilip taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.