Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/16638 E. 2014/2058 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16638
KARAR NO : 2014/2058
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2009/1047-2013/1328

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu ..ada .. ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazların aynen taksim suretiyle mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Davalı vekili, .. ada .. parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçların müvekkili tarafından yetiştirildiğini savunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin rızası dışında dikilen ağaçların davalıya ait olduğunu kabul etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davalı vekili tarafından dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazda bulunan havuzlar ve damlama su sisteminin aidiyetinin tespiti hususunda açılan ve bekletici mesele yapılan dosyada verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2011/1409-3247 sayılı bozma ilamı ile teferruat niteliğinde bulunan bu yapılar hakkında açılan davanın reddi gerektiği ve taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının dava konusu edilmediği belirtilerek bozulmasına karar verilmiş ve akabinde dava takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak dava konusu taşınmazda bulunan muhdesat niteliğinde olan ağaçlar konusunda davalı tarafça açılmış bir dava mevcut değil ise de ağaçların davalıya ait olduğu hususunda paydaşlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda taşınmazda bulunan ağaçların arzın değerinde bir artış meydana getirdiği bilirkişi raporundan anlaşıldığından bilirkişiden yukarıda açıklandığı şekilde ek rapor alınmak suretiyle taşınmazın tüm değerinden muhdesata (ağaçlara) isabet eden oranın davalıya, arza isabet eden oranın paydaşlara tapu kaydındaki hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Dava konusu her iki taşınmazın satışına karar verildiği halde satış bedelinden alınması gereken karar ve ilam harcının ne şekilde kimden tahsil edileceğinin gösterilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.