YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16632
KARAR NO : 2014/2043
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/127-2013/540
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2012 gününde verilen dilekçe ile taşınmazdaki ortaklığın taksim yoluyla giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı T.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, 1/2 payının tarafına, 1/2 payının ise davalıların murisine ait .. parsel sayılı taşınmazın, davalılara ait bölümünde bina bulunduğunu, kendisine ait bölüme inşaat izni alamadığından taşınmazda tasarruf edemediğini ileri sürerek, taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalılardan Nagihan, Tufan, Zühriye, davayı kabul etmişler; davalı Tayfun savunmada bulunmamış; davalı Tamer ise taşınmazda bina bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı T.. K.. temyiz etmiştir.
Dava, taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırma halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise belediye encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, belediye dışında ise il idare kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davacı, 1/2 payının ise davalıların murisi adına tapuda kayıtlı olduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 21.11.2011 günlü fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile işaretli bölümde davalılara ait bina olduğu, (B) ile işaretli bölümün ise arsa niteliğinde bulunduğu saptanmıştır. Ümraniye Belediye Encümeni’nin 02.08.2007 günlü ve 1995 sayılı kararı ile de taşınmazın ifrazının olanaklı olduğu belirtilmiştir. Ümraniye Belediye Başkanlığı’nın 05.04.2013 günlü ve 21332 sayılı yazısında da encümen kararı uyarınca taşınmaz ifrazında sakınca bulunmadığı bildirilmiş ise de anılan encümen kararı, dava tarihinden önce, fen bilirkişisinin ifraz projesi encümene sunulmadan alınmıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi tarafından hazırlanan ifraz projesi 3194 sayılı İmar Kanunu’nun l6. maddesi uyarınca belediye encümenine sunularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, açıklanan bu husus dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı T.. K..’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.