Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/16612 E. 2014/1248 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16612
KARAR NO : 2014/1248
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2011/913-2013/820

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan V. ve F.. D.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Bir kısım davalılar vekili Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.1960 günlü ve 1956/568-1960/161 sayılı kararı gereğince arsa üzerindeki binanın müvekkillerinin murisi O.D.e ait olduğu nazara alınarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vasfiye ve F.. D.. taşınmaz değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek yeniden inceleme yapılmasını istemişler. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu .. ada .. sayılı parselin ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin 07.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tevzi tablosu uyarınca taraflara/paydaşlara dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan Vasfiye ve F.. D.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, .. ada … parsel sayılı arsa cinsli taşınmaz tapuda “Ö. oğlu A.D.” adına kayıtlı olup dosya içerisindeki 2003/1382 – 1366 sayılı veraset ilamı ise “Ö.oğlu A. D.e aittir. Ayrıca, dava konusu taşınmazda “Ö.kızı P. A.” elbirliği maliklerinden olup dosyada bulunan 1993/465 – 559 sayılı veraset ilamının ise “Ö.kızı P. A.”a ait olduğu görülmüştür.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda belirtilen tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişiler ile hükme esas alınan mirasçılık belgelerindeki şahısların aynı kişiler olup olmadığı araştırılarak, taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacıya tapu kaydındaki kimlik bilgilerini nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzelttirmesi, gerektiği takdirde dava açmak üzere yetki ve uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.