Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/16545 E. 2014/4644 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16545
KARAR NO : 2014/4644
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2011/232-2013/109

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 08.04.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. M.. E.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar, iştirak halinde malik oldukları 2 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki 1/9 paydaşı S..’ın payını dava dışı İlker’e, İ..in de dava dışı C…’ye satış yoluyla devrettiğini, C..’nin davacıları zor durumda bırakmak amacıyla 21.07.2007 tarihinde davalı yararına intifa hakkı tesis ettirerek ortaklığın giderilmesi davası açtığını, bunun üzerine davacıların açtığı önalım davası sonucu payın adlarına tescil edildiğini, intifa hakkının önalım davası ile son bulduğunu ileri sürerek, intifa hakkının bedelsiz veya uygun bir tazminat karşılığında terkinini istemişler; 27.09.2012 günlü duruşmada da tazminat karşılığı terkin isteminden vazgeçmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, önalım davasında intifa hakkı bedelinin de ödendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir.
TMK’nın 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür.
Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise, taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (TMK m.795)
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK m.796)
Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan TMK’nın 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada TMK’nın 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Prof.Dr.Şeref Ertaş. Eşya Hukuku Ankara 2004.s.463).
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazda davacılar dava konusu payı 17.09.2009 günü kesinleşen hüküm ile adlarına tescil ettirmişler, davacıların payı edindiği dava dışı C..’nin malik bulunduğu sırada davalı yararına 27.07.2005 tarihinde C..’nin 1/9 payı üzerinde intifa hakkı tesis edildiği görülmektedir. Davacılar dava konusu payı, 31.12.2007 tarihinde açılıp, 17.09.2009 günü kesinleşen İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/481 Esas 2009/201 Karar sayılı önalım davasıyla adlarına tescilini sağlamışlardır. İntifa hakkı sahibi davalının yer almadığı davada davacılar önalım nedeniyle taşınmaz bedeli ile tapu harç ve giderlerini depo etmişler, ancak intifa bedeline yönelik bir tasarrufta bulunmamışlardır. Anılan davanın 14.04.2009 günlü duruşmasında da intifa hakkı tesisine ilişkin ileride dava açma haklarını saklı tuttuklarını belirtmişlerdir. Görülüyor ki, davacılar önalım davasında intifa bedelini depo etmemişler ve şerhin terkini için bir talepte ileri sürmemişlerdir. TMK’nın 796. ve 797. maddelerinde intifa
hakkının terkini sebepleri sayılmıştır. Davacıların dava dilekçesinde ve yargılama sırasında dayandığı nedenler anılan madde hükümlerinde yer almadığı gibi intifa hakkı bedeli de depo edilmediğinden intifa hakkının terkinini gerektirir neden bulunmamaktadır.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar uyarınca davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.