YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16170
KARAR NO : 2014/920
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2013/62-2013/452
Davacı tarafından, davalı aleyhine 03.12.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 385 ada 11 parselin, davalının ise sınır komşusu 385 ada 13 parselin maliki olduğunu, davalının her iki taşınmazın sınırına boydan boya çeşitli ağaçlar diktiğini, bu ağaçların, davacının parselindeki narenciye ağaçlarının üzerini dalları ile örtmesi, köklerinin ise davacının parseline geçmesi nedeniyle narenciye ağaçlarının gelişmesine ve büyümesine engel olduğunu, ağaç kökleri sebebi ile ileride davacının sınırında bulunan tel ve beton direklerin de zarar göreceğini, bu sebeple davalının elatmanın önlenmesi ile ağaçların kal’ini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ağaçların vermiş olduğu zarar nedeni ile müdahalenin men’ine ve tecavüz eden kök ve sürgünlerin kal’ine karar verilmesi üzerine Dairemizin 29.11.2012 tarihli 2012/13313 E. 2012/13929 K. sayılı bozma ilamında özetle ”…taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açıkça belirtilmemiştir. Uzman bilirkişiler aracılığı ile hangi ağaçların (bitkilerin) zarar verdiği tespit edilerek, kesilmesine karar verilen ağaçlar bilirkişi rapor ve krokisinde işaretlettirilmeli, bunların kesim biçimi saptanarak, zararın giderilmesi şekli hükümde açıkça gösterilmelidir…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yeniden yargılama sonucu “davanın kabulüne; Ağaçları vermiş oldukları zarar nedeniyle müdahalenin men’ine ve kal’ine; İki taşınmaz arasında sınırı teşkil eden tel örgünün davalıya ait kısmında (taşınmaz) kalan 73 adet kral ağacı ve 5 adet sürgü ağacının ( fen bilirkişi raporuna ekli krokide mavi renkte gösterilen kısım) kesilmesine, davacı taşınmazına geçen 59 adet kökün (fen bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı olarak belirtilen sarı alan içinde kalan 665,00 m2 yer) sökülerek temizlenmesine; Davalının taşınmazında bulunan ağaçların kesilmesi toprak altı aksamının sökülmesi, zeminin tasfiyesi ve 5 sürgünü sökülmesi için yapılacak tüm giderlerinin davalı tarafından karşılanmasına, davalı tarafından karşılanmadığı takdirde davacı tarafından karşılanarak yerine getirilmesine, bu nedenle davacı tarafından yapılacak tüm giderlerin davalıdan alınmasına; Ağaçların kesilmesi ve köklerinin sökülmesi işlemleri sırasında tel örgü ve beton direkler söküleceğinden, tel örgünün sökülmesi, beton direklerin tekrar dikilmesi, sökülen kökler nedeniyle davacı taşınmazın tekrar tasfiyesi gerektiğinden bu işlemlerin davalı tarafından karşılanmasına, karşılanmazsa bu işlemlerin davacı tarafından yapılıp, bu işlem nedeniyle yapılan tüm giderlerin davalı tarafından karşılanmasına” karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf borçludan tahsil edilir.
Somut olaya gelince; 17.05.2013 tarihli ziraat ve fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporlara göre krokide işaretlenmiş ağaç ve sürgünlerin sökülmesi gerektiği saptanmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu ve eki krokide işaretlenen ağaçların, sürgünlerin ve bunların köklerinin sökülmesi ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi
gerekirken, hükmün 2. ve 3. bentlerinde şartlı ve İİK’nun 30. maddesine aykırı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; 2. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.