YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15812
KARAR NO : 2014/1876
KARAR TARİHİ : 12.02.2014
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2013/416-2013/581
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayanılarak davalılar adına kayıtlı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, alacaklının ancak elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesini talep edebileceği, dava konusu taşınmazın müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez. Ancak 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmündeki yasal sınırlama nedeniyle parsel büyüklüğü uygun bulunmadığından borçlunun payının icra müdürlüğünce satışı mümkün olmayan, tarımsal nitelikli parsellerde alacaklı İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olayda; dava konusu ..parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydının incelenmesinde M. İli F. İlçesi P. Mahallesi K. Mevkiinde 13.200 m2 tarla vasfıyla 2910/13200 payının borçlu adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca haczedilen payın satışı mümkün olmadığından icra mahkemesinden yetki alarak bu davayı açmıştır. İcra dosyasındaki 04.06.2012 tarihli ilçe tarım müdürlüğü yazısından dava konusu taşınmazın tarımsal niteliği itibariyle pay satışının mümkün olmadığı anlaşıldığından mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.