YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15722
KARAR NO : 2014/1300
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/301-2013/230
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu .. ada .. sayılı taşınmazda dava dışı önceki paydaş H.A. adına kayıtlı 1/2 payın 17.11.2006 tarihinde davalı İ.. S..’na satıldığını bu nedenle önalım hakkını kullandığını belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın 30.03.2011 tarihinde açıldığını, dava konusu pay satışının ise 17.11.2006 tarihinde olduğunu, buna göre ise davanın iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile önalım hakkına konu payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK’nın 733/3. maddesi uyarınca satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi yükümlülüğü bulunmaktadır.
Satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarih üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkı düşer. Bu süre hak düşürücü süre olduğundan mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; Dosya içerisindeki tapu kaydından .. ada .. parsel sayılı taşınmazda 1/2 payın davacı, 1/2 payın da davalı adına 16.11.2006 tarihinde satış nedeniyle kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davanın ise 30.03.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece iki yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.