YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15674
KARAR NO : 2014/1291
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : Elmalı Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2013/24-2013/449
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan E.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, .. parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesini talep etmiştir.
Davalılardan E.. Y.., taşınmaz üzerindeki 264 adet ağaç ve damlama sulama sisteminin kendisine ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan E.. Y.., taşınmaz üzerindeki kendisine ait ağaçlar ile sulama sistemi hakkında karar verilmediği gerekçesi ile temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde 264 adet fidan olduğu tespit edilmiştir. Davalılardan E.. Y.. cevap dilekçesinde bu fidanların kendisine ait olduğunu savunmuştur. Muhdesata ilişkin olarak tapu kaydında bir şerh bulunmadığına ayrıca muhdesatın davalı E.. Y..’a aidiyeti hususunda paydaşların ittifakı da söz konusu olmadığına göre, muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti için dava açmak üzere davalı E.. Y..’a yukarıda açıklandığı şekilde yetki ve süre verilmeli, dava açıldığı takdirde kesinleşmesi beklenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.