Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/15644 E. 2014/1242 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15644
KARAR NO : 2014/1242
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2010/1707-2013/901

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın HMK’nın 150/5 maddesi uyarınca 11.09.2013 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına dair verilen 11.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Davacı, dava konusu .. ve .. parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalılar vekili davacı ile anlaşmaya varıldığını beyan etmiştir.
Dahili davalı Hazine vekili .. sayılı parselde paylı malik olduğunu taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 29.05.2013 tarihli celsede davadan feragat dilekçesi sunduğu ancak davalılar ve dahili davalı duruşmada hazır bulunmadığından feragat nedeniyle işlem yapılmasının mümkün olmadığı nedeniyle taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına ve HMK’nın 150/5 maddesi uyarınca üç aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına, hissedarların her birinin davayı takip etmesi mümkün olmasına rağmen davalı taraflarca da dava takip edilmediğinden vekille temsil edilen davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, dahili davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararları)
Davacı, 26.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davalılar duruşmalara katılmadıklarından mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekirken açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Her ne kadar ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı davalardan olup ortaklığın giderilmesi kararı verilen hallerde kazanan ve kaybedenden sözedilemez ise de davacı davadan feragat ettiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren Hazine yararına vekalet ücreti verilmesi gerekir.
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.