Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/15572 E. 2014/6043 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15572
KARAR NO : 2014/6043
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2010/69-2013/16

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy ve fer’i müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Çavdar Köyü vekili ve fer’i müdahil G.. K.. vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesine göre taraf ehliyeti “Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
06.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı “Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 1. maddesinde;
1- “Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.”
2- “Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.”
3- “Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Aynı kanunun geçici 1. maddesinin (13). fıkrasında “1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur.” denilmektedir.
Yine Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca da geçici 1. maddenin onüçüncü fıkrasının ilk mahalli idareler genel seçim tarihi olan 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği görülmektedir.
Somut olaya gelince;
Davada gerek davacı gerekse davalı köylerin 6360 sayılı Kanunun az yukarıda belirtilen ilgili maddeleri uyarınca mahalle olarak bağlı bulundukları Sarız İlçesi Belediyesine katıldıkları ve tüzel kişiliklerinin son bulduğu bir başka deyişle davada taraf ehliyetlerinin kalmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar; geçici 1. maddesinin (13). fıkrasında tüzel kişiliği kaldırılan köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmiş ise de, davanın taraflarının tümünün tüzel kişilikleri son bulup dava ehliyetleri katıldıkları Sarız Belediyesinde birleşmiştir.
Hal böyle olunca, 6360 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucunda tüzel kişilikleri kaldırılarak mahallere dönüştürülen tarafların davasında Sarız Belediyesi taraf olacağından, “davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenin katıldığı Sarız Belediyesine iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.