YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15467
KARAR NO : 2014/539
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Foça Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/187-2013/58
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalının imar planında kalan yola yapı yapmak suretiyle tecavüzde bulunduğunu belirterek, yola elatmasının önlenmesini ve yapıların kal’ini talep etmişlerdir.
Davalı, dava konusu yapıların imar uygulamasından çok önceki bir tarihte ve parsel sınırları içerisinde yapıldığını ve yapım sırasında imar yolu olmadığından tecavüzün de olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece daha önce davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 24.05.2012 tarihli ve 2012/6459 E. 2012/7507 K. sayılı kararı ile “Davalı, imar yoluna tecavüzlü haline gelen dava konusu duvarları 1975 yılında, 2006 yılından yapılan imar uygulamasından çok önceki bir tarihte yapmış olduğunu savunmaktadır. Davalının inşa ettiği duvarlar imar uygulaması öncesi kadastro çapına göre yapılmış olduğu takdirde tecavüz söz konusu olmayacağından mahkemece bu konuda gerekli araştırma ve incelemeler yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılama sonucu, davalının yapılarının imar uygulaması sonucu yola tecavüzlü hale geldiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Davaya konu edilen davalının inşa ettiği duvarın, uygulanan imar planına göre kamu malı olan yolda kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 3194 sayılı İmar Kanununun 18/9. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. 24.05.2012 tarihli ve 2012/6459 E. 2012/7507 K. sayılı bozma ilamı maddi hataya dayalı olduğundan karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Kamu malı olan yola elatma sabit olduğundan davanın kabulü ile yola tecavüzlü olan yapıların kal’ine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.