Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/15313 E. 2014/919 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15313
KARAR NO : 2014/919
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2008/217-2013/321

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan M.. K.. ve Züliha vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılardan A.. K.., davaya karşı bir diyeceği olmadığını, taşınmaz üzerindeki bağ evinin davacı tarafından diğer davalı M.. K..’ya satıldığını, sarnıcın M.. K.. tarafından yapıldığını beyan etmiştir. Diğer davalı M.. K.., taşınmaz üzerindeki bağ evi ve sarnıcın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir. Diğer davalı Z.. Ç.., taşınmaz üzerindeki bağ evinin M.. K..’ya ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, taşınmaz üzerindeki su sarnıcının davalılardan M.. K..’ya, bağ evinin davacıya ait olduğu kabul edilerek, muhdesatlar ile arzın değeri arasında oranlama kurulmak suretiyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalılardan Z.. Ç.. vekili ve M.. K.. vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılardan Z.. Ç.. vekili ile M.. K.. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana
getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan bağ evinin kendisine ait olduğunu iddia eden davalı paydaş M.. K..’nın muhdesatın aidiyetine ilişkin olarak açtığı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı da anılan bağ evinin kendisine ait olduğunu iddia etmiş, mahkemece davalılardan M.. K..’nın açtığı davanın reddedilmiş olması diğer paydaşların da bağ evinde hak iddia etmedikleri gerekçesiyle bağ evinin davacıya ait olduğu kabul edilerek karar verilmiştir. Ancak anılan muhdesatın davacı paydaşa ait olduğu hususunda bütün paydaşların ittifakı olmadığı gibi muhdesata ilişkin tapuda şerh de bulunmamaktadır. Anılan muhdesat üzerinde hak iddia eden davacı paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Bu husus gözardı edilerek hatalı değerlendirme sonucu taşınmaz üzerindeki bağ evinin davacıya ait olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2. bentte yazılı nedenlerle davalılardan Z.. Ç.. vekili ile M.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.