YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15184
KARAR NO : 2014/2007
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2012/810-2013/300
Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.11.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Ö.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_KARAR_
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılara ait .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıların murisi tarafından kaçak olarak yapılan yapının yağmur sularının önünde set görevi görerek suların birikmesine ve doğal akış yönünü değiştirerek davacının evine doğru gitmesine yol açtığını, bu sebeple davacının evinin ve bahçesinin zarar gördüğünü belirterek davalıların komşuluk hukukuna aykırı davranışlarının giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Ö.. B.. vekili, dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hatalı şekilde yapılan yolun suların davacının taşınmazına akmasına sebep olduğunu, davalılara ait yapının zararın oluşmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya karşı cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu ihtilafın belediyelerin görevi içerisinde olduğu, idari iş ve eylemlere karşı açılan davaların idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik karar verilmiştir.
Davacı vekili hükmü dava dışı belediyenin kusurlu olmasının davalıların kusurunu ortadan kaldırmadığı, dava konusu suyun doğal olarak akan su olmadığı, davalıların tekniğe aykırı ve kaçak olarak yaptıkları yapının suyun akışına engel olduğu gerekçeleriyle temyiz etmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları” başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde de idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklara muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari yargının görev alanı içinde sayılmıştır.
Somut olayda, davadan önce Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/5 D. İş sayılı tespit dosyasında alınan 07.03.2012 hakim havale tarihli bilirkişi raporuna göre .. parselde bulunan yapının bitişiğindeki karayoluna dik olarak inşa edildiği ve yağmur sularının kendi cazibesinde akmasını engellediği, biriken suların davacıya ait taşınmaza zarar verdiği tespit edilmiştir. Davacı vekili de davalılara ait yapının kaçak olarak ve hatalı şekilde yapılmasından dolayı yağmur sularının birikmesine sebebiyet verdiği iddiası ile dava açmıştır. Davacının talebi İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi anlamında idari yargının görev alanına giren bir işlemin iptali olmadığı gibi idari işlem veya eylemden dolayı tam yargı davası niteliğinde de olmadığından davanın görülme yeri adli yargıdır.
Mahkemece, açıklanan bu husus gözetilmeden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.