YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15093
KARAR NO : 2014/513
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/385-2013/300
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı C.. Ş.. vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R
Davacı, davalılara ait 557 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçların paylı malik bulunduğu 555 ve 556 parsel sayılı taşınmazlara taşmak ve gölge yapmak suretiyle zarar verdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve ağaçların kesilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazları içerisindeki ağaçların davacının paylı malik bulunduğu taşınmazlara zararının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 557 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi U. D. tarafından düzenlenen 22.04.2013 havale tarihli ek rapor ve krokisindeki 38 ve 42 numaralar ile gösterilen ağaçlar dışındaki ağaçların sökülmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı C.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir.
Anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde yer alan TMK’nın 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir.
Somut olayda; dava konusu ağaçların bulunduğu 557 parsel sayılı taşınmazda davalılardan başka İ. Ş. de paydaş olduğu ve davada davalı olarak yer almadığı görülmüştür. Elatmanın önlenmesi davalarında kal istemi var ise verilecek karar tüm paydaşların hukukunu etkileyeceğinden tüm paydaşların davada usulünce davalı olarak davada yer almaları gerekir.
Bu nedenle, paydaş İ. Ş.davaya dahil edilmek suretiyle suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının karara bağlanması gerekir. Mahkemece, belirtilen bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı C.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.