Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14859 E. 2014/504 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14859
KARAR NO : 2014/504
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2012/21-2013/61

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 19.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. M.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, Şerefiye bedeli karşılığında A ile gösterilen bölümün davacıya verilmesi kaydıyla ortaklığın taksim suretiyle giderilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, Karasu ilçesi, … Mahallesi 3 sayılı parsel, 592 m2 ahşap dam ve samanlık ve bahçe cinsli taşınmaz üzerindeki ortaklığın taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ortaklığın giderilmesi davalarının iki taraflı davalardan olmasına ve davalı tarafından aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesinin talep edilmesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 07.12.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 332 ada 3 parsel sayılı dava konusu taşınmazın ifrazen taksim projesinin 3194 sayılı İmar Kanununa ve İmar Yönetmeliğine uygun olup olmadığı hususunda Belediye Encümeninden karar alınması ifraz krokisinin onaylanması halinde aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken onay makamından karar alınmadan eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı A.. M.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.