Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14835 E. 2014/1211 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14835
KARAR NO : 2014/1211
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/461-2013/174

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının .. ada .. parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından H.E.’in ..payını 25.05.2011 tarihinde davalıya satarak devrettiğini, ancak taşınmaz üzerinde 6 daireli bina bulunduğunu ve binanın 2 ve 5 numaralı daireleri ile 6 numaralı dairenin yarısının davacıya ait olduğunu, davalının satın aldığı paydan 13/318’inin davacının hissedar olduğu 6 numaralı dairedeki 1/2 paya isabet ettiğini davalı adına kayıtlı .. paydan .. payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilerek davalıya ait 13/318 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Paylı mülkiyete konu taşınmazların paydaşlar arasında ortak kullanımı ve idaresi sözkonusu olduğundan paydaşların birbirlerini tanımaları önem taşır.
27.3.1957 tarihli ve 12/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, şuf’a hakkının amacının birbirini tanıyan paydaşlar arasına yabancı bir kimsenin girmesini önlemek ve paylı taşınmazın daha küçük parçalara ayrılmasını engellemek olduğu belirtilmiştir. (Müslüm Tunaboylu Şuf’a-Vefa İştira Davaları, sayfa 30) Bu nedenle şuf’a hakkı satılan payın tamamı için kullanılmalıdır. Bu husus “şuf’a (tecezzi) bölünme kabul etmez” olarak ilkelendirilmiştir.
Somut olayda;.. ada .. parsel halen tapuda arsa vasfı ile kayıtlı olup her bir daireye ne kadar arsa payı düştüğü belli değildir. Kaldıki davalının sahip olduğu paydan .. payın iptali ile de davalı taşınmazda paydaş olmaya devam edecektir. Davacı, davalının 25.5.2011 tarihinde taşınmazda satın aldığı .. payın tamamı için değil de yalnızca .. pay için önalım hakkını kullanmak istediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.