Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14811 E. 2014/1998 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14811
KARAR NO : 2014/1998
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Buldan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2011/114-2013/74

Davacı-davalı vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 06.05.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, 05.05.2011 tarihli birleştirilen davada davalı-davacı vekili tarafından elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davaların kabulüne dair verilen 06.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi tarafların vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı Y.. O.., .. parsel sayılı taşınmazı ile davalı A. Ç.’ın .. parsel sayılı taşınmazının komşu olduğunu, davalının yola elattığını, davalının yaptığı tesviye nedeniyle taşınmazlar arasında 3-3,5 metre kot farkı oluştuğunu, toprak kayması nedeniyle taşınmazının zarar gördüğünü bildirerek davalının yola elatmasının önlenmesini, davalı tarafından taşınmazlar arasına istinat duvarı yapılmasını, istinat duvarı yapılmaması halinde ise istinat duvarı yapımı için 14.000 TL bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleştirilen davanın davacısı A.. Ç.., davalı Y.. O..’nun izinsiz olarak … parsel sayılı taşınmazından toprak almak suretiyle sınırı bozduğunu, meyve ağaçlarına zarar verdiğini, davalının … parselindeki sınıra çok yakın olan asmalarının kendi taşınmazına zarar verdiğini belirterek elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi, 2.426 TL maddi zararın davalı Y.. O..’dan tahsili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı Y.. O..’nun davasının kabulüne, davalı A.. Ç..’ın yola elatmasının önlenmesine, eski hale getirilmesine, tarafların taşınmazları arasında meydana gelen kot farkı nedeniyle sınırda istinat duvarı yapılmasına, istinat duvarın 1/2 payının karşılığı taleple bağlı kalınarak 14.000 TL’nin davalı A.. Ç..’dan alınarak davacı Y.. O..’ya verilmesine; birleşen davanın davacısı A.. Ç..’ın davasının kabulüne, birleştirilen davanın davalısı Y.. O..’nun 234 parsel sayılı taşınmazdaki davacı A.. Ç..’ın taşınmazının sınırına yakın olan bağ sıralarının 1 metre geri çekilmek suretiyle elatmasının önlenmesine, eski hale getirilmesine, davalı Y.. O..’nun birleştirilen davanın davacısının taşınmazından toprak alması nedeniyle meydana gelen 2.426 TL’nin davalı Y.. O..’dan alınarak davacı A.. Ç..’a verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, tarafların vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı A.. Ç..’ın yola elattığı anlaşıldığından buna yönelik temyiz itirazları ile birleşen davanın davalısı Y.. O..’nun aleyhine hükmedilen tazminatla ilgili temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Asıl davanın davacısı Y.. O.. ve davalı A.. Ç..’ın diğer temyiz itirazlarına gelince, Türk Medeni Kanununun 683. maddesi; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını hukuksal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir.
Anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde “kullanım biçimi” başlığı altında yer alan 737. maddesi uyarınca “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Taşkınlıktan amaç ise, komşuluğun olağan hoşgörü sınırlarını aşan ve komşunun kendisi ve ailesi ile taşınmazı zararına aşırı derecede etkili olabilecek iş ve eylemlerdir. Bu tür uyuşmazlıkların çözümünde hâkim, gerek zararı saptama, gerekse zararı giderici önlemleri bulma yönünden her somut olayın özelliğini gözetmek, tarafların yarar zarar dengelerini değerlendirmek durumundadır. Komşuluk hukukunun öngördüğü sınırları aşan kullanımın saptanması halinde ise, mahkemece kurulacak hükümde zararlı davranışın giderim şeklinin ve taraf yükümlülüklerinin açıkça gösterilmesi zorunludur.
“Kazı ve Yapılar” başlıklı Türk Medeni Kanununun 738. maddesi gereğince; malik kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Yine aynı yasanın 749. maddesi gereğince sınırlıklar üzerinde paylı mülkiyete ilişkin hükümler saklı kalmak üzere; her arazi maliki, taşınmazının sınırının çit veya duvar gibi sınırlıklarla çevrilmesi için yapılan giderleri karşılar.
İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince de; bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf borçludan tahsil edilir.
Dosya içerisindeki bilirkişi raporundan her iki taşınmaz arasında oluşan kot farkının davacı ve davalının farklı tarihlerdeki toprak tesviyesi sonucu meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece davalı A.. Ç..’ın toprak kaymasına neden olan arazi tesviyesi şeklindeki elatmasının önlenmesine, taşınmazların ortak sınırına yapılacak istinat duvar bedelinin 1/2’şer oranında taraflara yükletilmesine karar verilmesi gerekirken istinat duvar bedelinin 1/2 payının davalı A.. Ç..’dan tahsili ile davacı Y.. O..’ya verilmesine şekilinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı A.. Ç..’ın yola elatmasının önlenmesine ve eski hale getirmesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları ile birleştirilen davanın davalısı Y.. O..’nun aleyhine hükmedilen tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısı Y.. O.. ve davalı A.. Ç..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre birleştirilen davanın davacısı A.. Ç..’ın davalı Y.. O..’ya karşı açtığı elatmanın önlenmesine yönelik temyiz talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.