YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14565
KARAR NO : 2014/1361
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ : Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2013
NUMARASI : 2012/215-2013/266
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın davalı M.. Ş.. yönünden kabulüne dair verilen 10.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı M.. Ş.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M.. Ş.. vekili Av. S.. Y.. ile karşı taraf davacı vekili Av. E.. A.. ve davalı Hazine vekili Av. U. S. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, davacının paydaşı bulunduğu .. ada ..parsel ve … ada .. parsel numaralı taşınmazlar yararına geçit istemine ilişkindir.
Davalı Hazine vekili haklarındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddini, diğer davalı M.. Ş.. vekili de davacının bugüne kadar dere kenarındaki yolu kullandığını, geçit kurulması için ihtiyacın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacının paydaşı bulunduğu .. ada ..parsel ile .. ada .. parsel yararına davalı M.. Ş..’e ait .. ada ..parsel üzerinden 27.03.2013 tarihli fen bilirkişi rapor eki krokisinde gösterilen kırmızı ile taralı 3 metre genişliğinde toplam 1.029,29 m2’lik kısımdan geçit tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı M.. Ş.. vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Somut olayda; mahkemece yapılan 04.03.2013 tarihli keşif sırasında dinlenilen davalı tanığının beyanı ile fen bilirkişi rapor ve krokisinden davacıya ait … ada … parselin batı kısmında L. Deresinin kenarında davacı tarafın yol olarak kullandığı bir yerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca dosya içerisindeki zabıta memurlarınca düzenlenen 18.06.2012 tarihli tutanak ile eki krokisinde belirtilen davacıya ait taşınmazın dere yatağı kenarında D-100 Karayoluna bağlanan bir tali yolun bulunduğu belirtilmiş, ayrıca dosyaya davalı M.. Ş.. vekili tarafından delil listesi ekinde davacı tarafın fiilen yol olarak kullandığı yerlere ait olduğu belirtilen fotoğraflar da sunulmuştur.
Davalı tarafın iddia ettiği gibi davacının paydaşı bulunduğu taşınmazlar çevresindeki dere kenarının yol olarak kullanılıp kullanılmadığı veya yol olarak yararlanma imkanının mümkün olup olmadığı kesin bir şekilde tespit edilmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Zira, dere kenarının yol olarak kullanıldığı veya yol olarak yararlanma imkanı mümkün ise davacının zorunlu geçit ihtiyacından bir başka deyişle gerçek ve samimi bir yol ihtiyacından söz edilemez.
Hal böyle olunca, mahallinde yeniden keşif yapılarak açıklanan bu hususlar üzerinde durularak davacının taşınmazlarının çevresindeki dere kenarında bulunduğu belirtilen yolun ana yol ile bağlantısının olduğu, davacı tarafça da dere kenarının yol olarak kullanıldığı veya yol olarak yararlanma imkanının mümkün olduğu tespit edildiği takdirde davanın reddi, aksi halde davacı parselleri arasında da hükmen geçit irtifakı kurulmak suretiyle şimdiki gibi davalı M.. Ş..’e ait … ada … parsel üzerinden geçit tesisine karar verilmesi gerekir.
Bu hususlar yanında, geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda Dairemizin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre; davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekili olsa bile yararına avukatlık ücreti verilmemesi gerekirken, davalı M.. Ş.. aleyhine ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Belirtilen nedenlerle eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm tesisi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı M.. Ş..’e verilmesine, 04.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.