Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14433 E. 2014/181 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14433
KARAR NO : 2014/181
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ : Gördes Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2010/44-2011/466

Davacı tarafından, davalı aleyhine 08.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi birleştirilen davada 04.12.2009 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 25.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve birleştirilen davanın davacısı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Asıl dava, ortaklığın giderilmesi; birleştirilen dava ise elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı ve birleştirilen davada davalı İ.. S.. vekili, 439 ada 11 parselin ortaklığının giderilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı ve asıl davada davalı M.. S.. ise asıl davanın reddini savunmuş ve 439 ada 11 parsel ve 84 ada 72 parsel sayılı taşınmazların elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile 439 ada 11 parselin ortaklığının satış suretiyle giderilmesine; birleştirilen davanın 439 ada 11 parsel yönünden reddine, 84 ada 72 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulü ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
a) Asıl davada ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı İ.. S.. ve davalı M.. S.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın
bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; dosyada bulunan 05.11.2010 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda muhdesat ve arzın değerleri ayrı ayrı hesaplanmış ancak yüzdelik oranlama yapılmamıştır. Bilirkişiden bu konuda ek rapor alınmalı ve raporda belirtilen oranlara göre satıştan elde edilecek bedelin nasıl paylaştırılacağı yukarıda yapılan açıklamaya göre karar verilmelidir. Ayrıca bedelin bölüştürülmesi için yapılan oranlar, harç ve vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderleri için de uygulanmalıdır. Mahkemece bu yönler gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b) Birleştirilen elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre asıl davanın davacısı birleştirilen davanın davalısı İ.. S.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve bu arada vekâlet ücretinin her iki tarafa da yüklenmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti de dahil diğer tüm yargılama giderlerinin hisseleri oranında tüm taraflara yüklenmesi, ayrıca davalı da kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (a-1). ve (b-1). bentte yazılı nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (a-2). ve (b-2) bentte yazılı nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.