Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14259 E. 2013/15827 K. 18.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14259
KARAR NO : 2013/15827
KARAR TARİHİ : 18.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar … ve …, dava konusu taşınmazı ihaleden satın aldıklarını, parsel üzerindeki ev ve ağaçların eşit paylı olarak kendilerine ait olduğunu, aynen taksime karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili, parsel üzerindeki yapı ve ağaçlar üzerinde Hazinenin de veraset ilamında yazılı payı oranında hak sahibi olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, satış sonucu elde edilecek bedelin 24.01.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda yazılı paylar oranında ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu 289 parsel sayılı taşınmaz üzerinde muhdesat niteliğinde ağaçlar ve yapılar bulunduğu, davacı vekili tarafından bu yapının murisi tarafından yapıldığı ileri sürülerek bedelinin davacıya ödenmesi talep edilmiştir. Davalılar … ve … ise dava konusu taşınmazı ihale suretiyle satın aldıklarını, parsel üzerindeki ev ve ağaçların eşit paylı olarak kendilerine ait olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece taşınmaz üzerindeki yapının ve ağaçların 1/2’şer paylı olarak … ve …’a ait olduğu kabul edilerek satış sonucu elde edilecek bedelin 24.01.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda yazılı paylar oranında ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Ancak, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatlarla ilgili olarak tapu kaydında şerh bulunmadığı ve bu hususta tüm paydaşlar tarafından ittifak edilmediği anlaşıldığından muhdesat üzerinde hak iddia eden paydaşlara görevli mahkemede dava açılması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmelidir. Dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken icra müdürlüğü tarafından düzenlenen açık arttırma ilanına göre parsel üzerindeki ev ve ağaçların borçluya ait olduğu, dolayısıyla ihale ile satın alan paydaşlar … ve …’a intikal ettiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatıralan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.