Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14247 E. 2014/1293 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14247
KARAR NO : 2014/1293
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2011/81-2012/260

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair dair verilen 25.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kesin süreye uyulmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı yasanın 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4- Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Somut olayda; 21.12.2011 tarihli duruşmada 250,00 TL harita mühendisi için bilirkişi ücreti ile keşif için yasal yolluğun yatırılmasına karar verilmiş, 19.03.2012 tarihli duruşmada ise 21.12.2011 tarihli ara kararı doğrultusunda davacı tarafa 2 hafta kesin süre verilmesine karar verilmiş ise de bilirkişi ücreti haricindeki diğer masrafların nelerden ibaret olduğu açıkça belirtilmediği gibi kesin sürenin sonuçları da hatırlatılmadığından verilen kesin süre usule uygun değildir. Bu nedenle usulüne uygun olarak verilmediği anlaşılan kesin süreye uyulmadığından bahisle davanın reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine 03.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.