Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/14225 E. 2014/5213 K. 18.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14225
KARAR NO : 2014/5213
KARAR TARİHİ : 18.04.2014

MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2013
NUMARASI : 2013/48-2013/129

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine karşı davada muhdesat kaydının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozmaya uyularak temliken tescil istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine dair verilen 22.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı C.. K.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacılar, 53 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın ortak murisleri tarafından inşaa edildiğini ve beyanlar sütununda bu şekilde kayıt düşüldüğünü, ancak davalının taşınmazdaki S.. K.. ile paydaşlardan Gülbir ve Murat’ın paylarını satın aldığını, taşınmaz üzerindeki evin murise ait olduğunu bilmesine rağmen evi kullanmalarına izin vermediğini, evi sahiplendiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca tapunun iptali ile miras hisseleri oranında adına tescilini talep etmiştir.
Davalı karşı davasında, taşınmazı satın alırken üzerindeki evi de aldığını belirterek beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkinini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı E.. D..’in açtığı temliken tescil davasının takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, N.. Y..’ın temliken tescil isteminin reddine, karşı davanın ise muhdesatın zeminin mülkiyetine tabi olduğu gerekçesi ile kabulü ile beyanlar hanesindeki kaydın terkinine dair verilen kararın davacı/karşı davalı N.. Y.. tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.12.2012 tarih 2012/358-1795 sayılı bozma ilamında özetle ”……beyanlar sütununda gösterilen muhdesat olarak kayıt malikinden başkasına aidiyeti belirtilen ev zemin mülkiyetinden bağımsızdır.
Bu kaydın terkini hak sahiplerinin onayı ile mümkündür. Ayrıca zemin mülkiyeti sahibi mülkiyet hakkının kullanımını engellediği iddiasıyla ancak muhdesat bedelini ödeyerek terkinini isteyebilir. Mahkemece tüm bu açıklamalardan farklı olarak muhdesatın zeminin mülkiyetine tabi olduğu kabul edilmiştir. Bu kabul tapu kaydındaki belirtmenin amacı ile çelişmektedir. Davacı muhdesatı satın aldığı iddiasına dayanmakta olup bu iddiasını da kanıtlayamadığına göre karşı davanın da reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı E.. D.. yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacı Nurcihan’ın davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve beyanlar hanesindeki muhdesata ilişkin belirtmenin silinmesine dair karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı C.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla birlikte uygulama ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarıyla (4.2.1959 günlü ve 13/5 sayılı İ.B.K, 9.5.1960 günlü ve 21/9 sayılı İ.B.K.) yargılama hukukundaki yerini almıştır. Buna da usul hukukunda “usuli müktesep hak” denilmektedir.
Somut olaya gelince; mahkemece Dairemizin 13.12.2012 tarihli tarihli bozma ilamına konu 15.9.2011 günlü kararıyla, dava konusu 94 ada 53 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki davalılar adına olan belirtmenin silinmesine karar verilmiştir. Bu kabul biçimi hükmü temyiz etmeyen karşı davalılar E.. D.. ve N.. Ö.. yönünden kesinleşmiştir. Dolayısıyla bu durum davalı/karşı davacı C.. K.. lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağından bu davalılar yönünden istemin kabulüne karar vermek gerekirken karşı davanın tüm davalılar bakımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı/karşı davacı C.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 18.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.