Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/13262 E. 2014/185 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13262
KARAR NO : 2014/185
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ : Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2005/88-2013/96

Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.02.2005 gününde verilen dilekçe ile sınır tespiti ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, sınır tespiti ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 18.12.2012 tarihinden itibaren davacıya verilen iki haftalık kesin süre içinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi dava şartlarını düzenlemiştir. HMK’nın 114/g maddesinde, gider avansının yatırılmış olmasını dava şartı olarak tanımlamış, 115/2 maddesinde dava şartının yokluğu halinde izlenecek yol gösterilmiş, 120. maddesi ile de gider avansına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Ayrıca anılan yasanın 324. maddesi ile de delil ikamesi için avans düzenlemesine ve avansın yatırılmaması halinde o delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı öngörülmüştür.
Belirtilen bu düzenlemelere karşılık her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere göre inceleneceği tartışmasızdır.
Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesinde tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yasanın derhal uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 tarihli ve 2012/9–1170 esas, 2012/1172 karar sayılı kararına göre de; 1086 sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalar yönünden 6100 sayılı HMK’nın 120/2 maddesi uyarınca eksik gider avansı istenemez.
Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava 24.02.2005 tarihinde, 1086 sayılı Yasa döneminde açılmış ve 6100 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar eski yasa hükümleri uygulanarak yürütülmüştür. Bu durumda davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir. Öte yandan gerek 1086 sayılı HMUK’nın ilgili hükümleri gerekse 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesi hükmü yargılamanın gerektirdiği masrafların ilgili tarafça yatırılması hususunda benzer hükümler getirmiş, yatırılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar da gösterilmiştir.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle mevcut delillere göre sonuca gidilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan 6100 sayılı Yasanın 114/g, 115/2 ve 120/2. maddelerinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.