Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/13000 E. 2014/276 K. 07.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13000
KARAR NO : 2014/276
KARAR TARİHİ : 07.01.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2010/964-2013/212

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.01.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kâl istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kâl isteğine ilişkindir.
Davalı, dava konusu yerin Bağcılar Belediyesince kamulaştırıldığını ve taşınmazı devrettiğini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın dava dışı Bağcılar Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği ve davalının pasif husumetinin kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 183 ila 204. maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Alacağın devri, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun alacağın devrinden sonraki asıl muhatabı artık alacağı devralan kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için alacağın devri işleminden sonra borcunu, alacağı devralan kimseye ifa etmesi gerekir.
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Anılan maddeye göre;
Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut olayda; yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın kamulaştırma sebebiyle Bağcılar Belediyesine devredildiğinin tapu kaydından anlaşılması karşısında mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınarak 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.