Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/12909 E. 2014/263 K. 07.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12909
KARAR NO : 2014/263
KARAR TARİHİ : 07.01.2014

MAHKEMESİ : Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/147-2013/355

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 11.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. Ö.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, TMK’nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 153 parsel sayılı taşınmazı lehine, 154 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiş, 13.12.2012 tarihli oturumda davasını ıslah ettiğini, 1250 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını istediğini, 153 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulması talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, 154 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı N.. K.. yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 155 parsel sayılı taşınmaz maliki M.. Ö.. yönünden davanın kabulüne ve 1250 parsel sayılı taşınmaz lehine 155 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davalı M.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların yargılamadaki usul işlemlerini tamamen veya kısmen düzeltmelerine ıslah denir. Islah, mahkemeye yöneltilen tek taraflı ve açık bir irade beyanıdır. Bu sebeple şartlar yerine getirildiğinde ıslahın yapılabilmesi karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı değildir.
Islah iyiniyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur.
HMK’nun 176/2 maddesine göre ”Taraflardan herbiri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.
Islah davanın tamamen ıslahı ve davanın kısmen ıslahı biçiminde iki biçimde yapılabilir. Davanın tamamen ıslahı dava dilekçesinden itibaren yapılan ıslahtır ve mahkemeye yeni bir dilekçe verilir.
HMK’nın 180. maddesine göre ”Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.”
Somut olayda; Davacı, 153 parsel sayılı taşınmazı lehine 154 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiş, 13.12.2012 tarihli oturumda davasını ıslah ettiğini 1250 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasını istediğini, 153 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulması talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Mahkemece geçerli bir ıslah varmışçasına dava sonuçlandırılmış ise de, davacı 13.12.2012 tarihli oturumda davasını ıslah ettiğini mahkemeye bildirmesine rağmen bu tarihten itibaren bir hafta içinde değiştirilmiş şekli ile yeni bir dava dilekçesi vermemiştir. Bu durumda ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde geçersiz ıslaha değer tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.