YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12047
KARAR NO : 2014/442
KARAR TARİHİ : 09.01.2014
MAHKEMESİ : Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2013/67-2013/253
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.06.2011 gününde verilen dilekçe ile suya vaki elatmanın önlenmesi muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı Ü…. Madencilik Limited Şirketi, Kızılbük Köyü sınırları içerisinde şirkete ait hizmet binaları olduğunu içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını 2006 yılına kadar su deposuna gelen kaynak suyundan temin ettiklerini, 2006 yılında davalı köy muhtarlığının suyu kestiğini, idare mahkemesinde dava açtıklarını işlemin iptaline karar verildiğini belirterek taraflarına su verilmek suretiyle muarazanın giderilmesini istemiştir.
Davalı K.. M.., davacının kendisini Kaymakamlığa şikayet ettiğini, kaymakamlıkça hakkında dava açılmasına izin verildiğini, bu karara karşı bölge idare mahkemesine itiraz ettiğini, mahkemenin itirazı kabul ettiğini, açılmış ve kesinleşmiş bir karara rağmen aynı konu hakkında dava açılması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 28.06.2010 tarihinde köye bedelsiz olarak hibe edilen su deposunun teslim alınmasına ve su deposunun Kütahya İl Özel İdaresinin Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğünün şebeke hattının işletmeye konulması davacıya içme ve kullanma suyunun sağlanması için su deposunun kullanıma elverişli halde hazır bulundurulmasına ve kot farkından kaynaklanan basınçlı suyun verilebilmesi için su deposuna gerekli su sayaçlarının bağlanmasına, bu şekilde davacıya içme kullanma suyunun sağlanmasına karar verilmiş, hüküm davalının temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 19.11.2012 günlü 2012/18115 Esas, sayılı ilamı ile özetle “…Mahkemece kurulan hükümde, taraflara yüklenen hak ve vazifeler açıklanmamıştır. Bu haliyle, hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece taraflar arasındaki ortak yararlanmayı ve paylaşımı belli bir miktar ve zaman ölçüsüne göre sağlayacak biçimde bir düzenleme yapılıp, su rejimi kurulmak suretiyle infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı Kızılbük Köy Muhtarlığınca 28/06/2010 tarihinde köye bedelsiz olarak hibe edilen su deposunun teslim alınmasına ve su deposunun Kütahya İl Özel İdaresinin Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğünün şebeke hattının işletmeye konulması davacıya içme ve kullanma suyunun sağlanması için su deposunun kullanıma elverişli halde hazır bulundurulmasına ve kot farkından kaynaklanan basınçlı suyun verilebilmesi için su deposuna gerekli su sayaçlarının bağlanmasına, bu şekilde davacıya içme kullanma suyunun sağlanmasına, bağlanan su sayaçlarından 1 nolu sayaca davacı adına Aralık-Mayıs dönemi boyunca 17,11 ton/gün, Haziran- Kasım dönemi boyunca 6,22 ton/gün, ayrıca 2 nolu sayaca davalı adına Aralık-Mayıs dönemi boyunca 172,97 ton/gün, Haziran-Kasım dönemi boyunca 62, 90 ton/gün boyunca su verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalı köy temyiz etmiştir.
Somut olayda; dosya içerisindeki 12.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını önceden davalı köye ait su deposundan sağladığı, hizmet binalarının 3. ve 4. katının yapımı ile birlikte bu katlara köye ait su deposundan basınçlı su çıkmadığı, davacı şirketin su ihtiyacının karşılanması için davacı şirketin davalı köye vermek istediği su deposunun kullanılmasının gerektiği belirtilmiştir.
Eskişehir 1.İdare Mahkemesi’nin 2006/911 Esas-2007/2022 Karar sayılı dosyasındaki 02.05.2007 tarihli bilirkişi raporunda ise isale hattından ayrım yapılarak su verilmesinin doğru bir çözüm olmadığı, köyün içmesuyu tesislerinin (isale hattı, şebeke hattı ve depo) işletme sorumluluğu köy muhtarlığında olduğu, depo çıkışına sayaç bağlanarak davacı şirkete su verilmesinin uygun olduğu ifade edilmiştir.
Ayrıca davalı köy muhtarlığı temyiz dilekçesinde davacı şirketin kömür işletme faaliyetine son verdiğini, bu sahadan irtibatının kesildiğini, işletme evlerinin boş terkedilmiş durumda olduğunu, davacının boş evlere su istediğini belirtmiştir.
Bu durumda mahkemece, suların az olduğu dönemde uzman bilirkişiler aracılığıyla (Jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi ve fen elemanından oluşacak bir heyet ile) yeniden keşif yapılarak, öncelikle davacı şirketin içme ve kullanma suyuna ihtiyacı bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, ihtiyacın olduğunun saptanması durumunda, köye ait içme suyu tesisi projesinde değişiklik yapılmadan davalı köye ait su deposunun çıkışından sayaç bağlanmak suretiyle davacıya su verilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak infaza elverişli su rejimi kurulmalıdır.
Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
.