Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/1176 E. 2013/5608 K. 10.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1176
KARAR NO : 2013/5608
KARAR TARİHİ : 10.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.06.2005 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı … yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne dair verilen 08.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalının … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1569 E, -2004/1283 K. sayılı lehine olan ilamını hileli tebligat ile elde ettiğini, yargılamanın yenilenmesi yoluyla halen davalı adına tapuda kayıtlı olan 56 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile … mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, davacı tarafın hileli tebligat hususunu ispat edemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 26.10.2010 tarihli ilamıyla “mahkemece hileli tebligat hususu araştırılıp değerlendirilmeli ayrıca davanın üç aylık süre içinde açılıp açılmadığı incelenmeli, çekişmenin esası bunun sonucuna göre bir hükme bağlanmalıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, … dışındaki davacılar yönünden yapılan tebliğin hileli olduğu kabul edilerek davacı … yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılar, yargılamanın iadesine konu olan … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1569 Esas sayılı dosyasında tebligatların hileli olarak o dosyanın davalılarından …’ın adresi gösterilmek suretiyle yapılarak hükmün kesinleştiğinden bahisle yargılamanın iadesi talebinde bulunmuşlar ise de dosyadaki delil ve belgelere göre yargılamanın iadesine konu olan dava dosyasında davacının hileli davranışı ile tebligatların yapılması sağlanarak hüküm alındığı ispatlanamamıştır. Davacı, davalıların bildirdiği adresini dava dilekçesinde göstererek dava açmıştır. Dava dilekçesi, davalılara Tebligat Kanununun 21. maddesine göre bildirilen adreste tebliğ edilmiş, gerekçeli karar da aynı adreste yargılamanın iadesini isteyen davacılar arasında bulunan …’a muhatapla birlikte sakin oldukları ibaresiyle tebliğ edilmiştir. Bu durumda tebligatların bu şekilde yapılmasında davacının hileli bir davranışı bulunmamaktadır. Davacının, davalıların tebliğe elverişli adreslerini bildiği halde sustuğu yolunda dosyada hiçbir delil mevcut değildir.
Nitekim, yargılamanın iadesi isteğinin kabulüne dair mahkemenin 01.06.2010 tarihli hükmünün temyizi üzerine Dairemizce de hileli tebligatın varlığını ileri süren davacının bu iddiasını kanıtlamak için delillerinin toplanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama esnasında da davacı tarafından 1086 sayılı HUMK’nun 445. maddesinin 7. fıkrası (6100 sayılı HMK’nın 375. maddesinin h bendi) anlamında hilenin varlığına ilişkin bir delil sunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın reddi gerekirken bozma ilamına yanlış anlam yüklenerek dosyamız davacılarının tebligat tarihinde başka adreslerde ikamet ettikleri gerekçesiyle yargılamanın iadesi isteğinin kabülü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.