Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/11628 E. 2013/11861 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11628
KARAR NO : 2013/11861
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Dava, borçlu paydaş …’ın alacaklısı davacı … tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı … vekili, dava konusu taşınmazların paylı mülkiyete tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davalı borçlu …’ın müstakil payının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez. Ancak 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmündeki yasal sınırlama nedeniyle parsel büyüklüğü uygun bulunmadığından borçlunun payının icra müdürlüğünce satışı mümkün olmayan, tarımsal nitelikli parsellerde alacaklı İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olaya gelince, borçlunun alacaklısı olan davacı tarafından icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre, borçlu paydaşın alacaklısı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının icra yolu ile satışının istenmesi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmündeki yasal sınırlama nedeniyle borçlunun payının icra müdürlüğünce satışının parsel büyüklüğü açısından mümkün olup olmadığının belirlenmesi, mümkün olmadığının tespit edilmesi halinde alacaklının İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebileceğinin gözetilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.