YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10665
KARAR NO : 2014/252
KARAR TARİHİ : 07.01.2014
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2013
NUMARASI : 2011/659-2013/107
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2009 ve 21.05.2009 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili duruşmasız olarak davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.12.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. E.. Y.. ile karşı taraftan duruşmasız olarak temyiz eden davalılar vekili Av. S. K. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, maliki olduğu 90 sayılı parsele komşu 198, 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazlardaki binanın taşınmazına 3 metre mesafe bırakılmadan yapıldığını, ayrıca 200 sayılı parseldeki bina ilavelerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile taşınmazlardaki ek ve yeni imalatların yıkılmasını istemiştir.
Birleştirilen İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/227-209 sayılı davasında da husumeti, Y. Z. Ö. mirasçılarına da yöneltmiştir.
Davalılar, davacının dava açma hak ve ehliyetinin bulunmadığını, eskiyen taşınmazın yenilendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 200 parsel sayılı taşınmazda bulunan duvarın yıkılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekili ile davalı A.. D.. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-A.. D.. dışındaki diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince;
Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
TMK.m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tapu kaydına göre 200 parsel sayılı taşınmazın davalı A.. D.., 90 parsel sayılı taşınmazın ise davacı adına kayıtlı olduğu görülmektedir. 02.12.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporuyla 200 parsel sayılı taşınmazın davacının taşınmazına komşu olduğu, davacının taşınmazının diğer davalılara ait 198 ve 199 parsel sayılı taşınmazlarla müşterek sınırının bulunmadığı tespit edilmiştir. Hükme esas alınan 20.11.2012 günlü bilirkişi kurulu raporunda ise 200 parsel sayılı taşınmazda bulunan duvarın yıkılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece duvarın kal’i hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu 200 parsel sayılı taşınmaz davalılardan A.. D..’e ait olup diğer davalıların payları bulunmamaktadır. Dolayısıyla, paydaş olmayan davalılar yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu gerekçesiyle davanın reddi gerekirken bu davalılar yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı A.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle A.. D.. dışındaki davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı ve davalı A.. D.. dışındakilere iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.