YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1005
KARAR NO : 2013/3407
KARAR TARİHİ : 07.03.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına, müdahalenin men’i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastro çalışmaları sırasında davalıların murisi …adına tescil edilen 113 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olduğu iddiası ile tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa 36. maddeden sonra gelmek üzere eklenen “Kamu tarafından açılan davalarda yargılama giderleri” başlıklı 36/A maddesinde;
“Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz” hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın 17.maddesi hükmü ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. madde ile de;
“Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” hükmü getirilmiştir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükümleri değerlendirilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin buna göre takdir ve tayin olunması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca 15.02.2012 tarihli ve 2010/225 E. 2012/36 K. sayılı gerekçeli kararın hüküm sonucundaki 5. ve 6. bentlerin hükümden çıkarılmasına, hüküm sonucunun bu şekilde DÜZELTİLMESİNE ve DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.