Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/8077 E. 2012/11911 K. 16.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8077
KARAR NO : 2012/11911
KARAR TARİHİ : 16.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile TMK’nun 724. maddesince temliken tescil, birleştirilen davada ise davacı … tarafından 22.07.2010 günlü dilekçe ile davalı … aleyhine müdahalenin men’i istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 23.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı/birleştirilen dava davacısı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.10.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı/davacı asil … vekili Av…. … ile karşı taraftan davacı/davalı … vekili Av…. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı …, dava konusu 823 parselde TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil; birleştirilen davada ise 823 parsel sayılı taşınmazın maliki davacı … müdahalenin men’i isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; asıl davanın kabulü ile 823 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda belirtilen sınırlar itibariyle ifrazı ile son parsel numarası verilerek davacı … adına tesciline, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı/birleştirilen dava davacısı … vekili temyiz etmiştir.
TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil isteme hakkı iyiniyetle bina yapan kişi veya onun külli haleflerine tanınan bir haktır.
Dosya içersindeki bilgi ve belgelerden, asıl davanın davacısı …’a 1997 yılında 3367 sayılı Yasa gereği Yeşilova Köyünde “…evi ve arsası bulunmayan ihtiyaç sahibi” olmasından dolayı dava dışı 107 ada 4 sayılı parselin satışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, … Cumhuriyet Savcılığının 2009/7463 Hazırlık numaralı dosyasında mala zarar vermek suçu nedeniyle yapılan soruşturmada dava konusu yerle ilgili olarak …’un 18.12.2009 tarihinde verdiği ifadede özetle “…Bu yerlerin bana ait olduğuna dair mülkiyet iddiam yoktur. Ancak bu yerleri amcam …’in kendi rızası ile bu zamana kadar kullandım. Amcam yaptırdığı evin tapusunu da bana verecekti….” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan ifade tutanağına geçen davalı …’in imzalı bu beyanı mahkeme dışı ikrar olup, davalı/davacı … yararına kesin delil teşkil eder.
Açıklanan bu nedenlerle, şartları oluşmayan temliken tescil davasının reddi ile birleştirilen müdahalenin men’i davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı/davalı … iyiniyetli yapı maliki (binayı bizzat yapan kişi) olarak kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davacı/davalının temliken tescil talebinde bulunduğu taşınmaz içerisindeki bina vasfındaki yapının zorunlu kullanım alanının tesciline karar vermek gerekirken, bina vasfında olmayan depo, saya gibi yapılar da nazara alınmak suretiyle zorunlu kullanım alanı dışındaki daha geniş bir alanın tesciline karar verilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı/davalı …’dan alınarak, davalı/davacı …’a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.