Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/7238 E. 2012/8277 K. 12.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7238
KARAR NO : 2012/8277
KARAR TARİHİ : 12.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2000 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, … Kadastro Mahkemesi’nin 1997/9 Esas ve 1998/133 Karar sayılı ilamı ile mera olarak sınırlandırılan taşınmazları davalıların tarım yapmak yoluyla kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve 3.037,49 YTL eski hale getirme bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalılar… ve …, eski hale getirme bedelinin fahiş olduğunu ve meranın eski hale getirildikten sonra bedel istenebileceğini savunmuşlar; diğer davalılar yanıt vermemiş duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar … vekili temyiz etmiştir.
Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Mülkiyet hakkı sahibi olan …, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir.
Somut olayda, davacı mera niteliği ile özel sicilinde kayıtlı dava konusu 355, 356 ve 357 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından tarım yapılmak yoluyla kullanıldığından elatmanın önlenmesini istemiş, mahkemece kabul kararı verilmiştir. Ancak, 08.04.2005 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ile davalı … ve Necati’nin anlatımları ile dava konusu taşınmazlarda davalıların kullandığı bölümler belirlenmiştir. Bu anlatımlardan, davalı … ile kararı temyiz etmeyen bir kısım davalıların taşınmazları kullanmadıkları ve davalı … ve …’nın da dava konusu taşınmazların tamamını kullanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı …’ın taşınmazlardaki kullanımı kanıtlanamadığından hakkındaki davanın reddi gerekir. Ayrıca, davalılar … ve …’nın dava konusu taşınmazların hangi bölümlerini kullandığı fen bilirkişi raporunda infaza elverişli biçimde işaretlenmeli ve kullandıkları mera bölümlerinin eski hale getirme bedeli ziraat bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekirken taşınmazların bütünün eski hale getirme bedeli ile sorumlu tutulması da doğru değildir.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine 12.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.