Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/4288 E. 2012/6323 K. 04.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4288
KARAR NO : 2012/6323
KARAR TARİHİ : 04.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2009 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Davalılar dava konusu taşınmazların murisleri babaları … …’ın ölümü ile miras kaldığını, açılan davanın hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; 6100 Sayılı HMK’nun 375.maddesinin (e) fıkrasında karara esas alınan tanığın karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması durumunda yargılamanın iadesi istenebileceği, bu konuda ceza mahkemesince verilmiş bir karar bulunmadığı ve davacının da bunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, dava konusu 25 adet parselde malik olan “…”ın davalıların murisi … … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1993/1136 esas sayılı tapuda isim tashihi davası sonucu 01.02.1994 tarihli ve 1994/59 karar sayılı ilam ile taşınmazları yalancı tanıkların beyanları ile kendi adına tescil ettirildiğini belirterek ve bu taşınmazların kendi murisi “…oğlu …”a ait olduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasına dayanak yaptığı tanıkların yalan beyanda bulunduğu iddiasının mahkeme kararı ile sabit olmadığı gibi davacı tarafından da ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, yargılamanın iadesi istemi ile dava açmışsa da asıl istemi dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi murisi adına tesciline karar verilmesidir. Yani davacı mahkeme kararı ile dava konusu taşınmazda mülkiyet nakline sebep olunduğunu belirterek tapu iptali ve adına tescil istemi ile dava açmış ve davasını tapu kaydının iptalini istediği dava konusu parselin maliklerine yöneltmiştir. Ayrıca davacı yargılamanın yenilenmesini istediği tapuda isim tashihi davasında da taraf değildir. Bir davada olayları anlatmak tarafların, hukuki nitelemeyi yapmak hakimin görevidir. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu gözetilerek, işin esasına girilip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.