YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3068
KARAR NO : 2012/3638
KARAR TARİHİ : 12.03.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 176 ve 588 parsel sayılı taşınmazlarda muris …’dan intikal edecek olan miras hisselerini davalıların murisi …’dan 24.06.1999 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek dava konusu taşınmazlardaki davalılara ait hisselerin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu 588 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti devam ettiğinden bu parsel yönünden davanın reddine, 176 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın kabulüne; davalılara ait hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı … vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-3194 Sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmü gereğince; veraset yoluyla intikal eden kanun hükümlerine göre şuyulandırılan, Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yoluyla satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.02.1993 tarihli 688-30 sayılı kararında
değinildiği üzere sözü edilen madde ile getirilen sınırlandırmalar, imar uygulamasına geçilmeyen yerlerdeki çarpık yapılaşmayı önleme amacına yöneliktir. Daha açık bir ifade ile bir yerde tasdikli uygulama imar planı yoksa bu alanlarda yasadaki ayrık durumlar hariç her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parsellerin hisselere bölünerek satış vaadi sözleşmeleri ile satımı olanaksızdır. Yasanın amir hükmüne rağmen satış vaadinde bulunulmuşsa bu gibi durumlarda sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu nedenle dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda tasdikli imar planının bulunup bulunmadığı ilgili mercilerden sorularak, verilecek cevaba göre dava konusu taşınmazın 3194 sayılı yasanın 18/son maddesi hükmü kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmalı ve sonucu doğrultusunda bir karar verilmelidir.
Ayrıca satış vaadi sözleşmesi ile muris …’dan intikal edecek miras hisselerinin devri vaat edildiğinden mahkemece 176 parsel sayılı taşınmazda muris …’dan davalılar murisi …’a intikal eden miras payı hesaplatılmadan taşınmazda davalılara ait tüm hissenin iptaline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.