Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/3007 E. 2012/8728 K. 20.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3007
KARAR NO : 2012/8728
KARAR TARİHİ : 20.06.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.12.2008 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.08.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Kadastro Müdürlüğünün 04.11.2008 tarihli düzeltme işlemi ile 196 parsel sayılı taşınmazının yüzölçüm miktarının azaltıldığını, yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini talep etmiştir.
Davalı … ve …, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı … temyiz etmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir.
5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde;
“Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir.
Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir.
Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir.
Somut olayda; kadastro müdürlüğü 04.11.2008 tarihli işlemi ile davacıya ait 196 parsel sayılı taşınmazda 179 parsel sayılı taşınmaz lehine düzeltme işlemi yapmıştır. Aynı mahkemenin 2008/620 – 2011/415 sayılı dava dosyası içerisinde bulunan 04.11.2008 tarihli düzeltme işlemi incelendiğinde; 179 ve 25 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin başvuruları üzerine 11 ila 20 parsel sayılı taşınmazların tevhid ve ifraz işlemi sırasında uygulama yapılan parsellerin pafta ölçeğinin 1/5000’lik ölçeğinde olması nedeniyle hatalı çakıştırma olabileceği belirtilerek ifraz dosyası da esas alınmak suretiyle yeniden grafik alımları yapılmış, komşu taşınmazların sayısallaştırması da yapılarak ifraz sırasında 179 ve 25 parsel sayılı taşınmazlara binmeli olan kısımlar düzeltilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı gibi kadastro sırasında ya da sonradan yapılan işlemlerle pafta oluşturulurken yapılan tersimat hatalarının düzeltilmesi olanaklıdır. Bu düzeltme işlemi yapılırken de Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerinin gözetilmesi gerekir. Yönetmelik gereğince düzeltme raporu dayanakları da gösterilerek hazırlanmış
rapor içeriğine göre de tersimat hatası saptanmıştır. Mahkemece yapılan keşifte işlemin dayanağı rapor bilirkişiler aracılığı ile incelenmiş, işlemin doğru olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece usulüne uygun yöntem izlenerek saptanan tersimat hatasının düzeltilmesi işleminin doğru olduğu gözetilerek davanın reddi yerine kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.