Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2864 E. 2012/3834 K. 15.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2864
KARAR NO : 2012/3834
KARAR TARİHİ : 15.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut uyuşmazlığa gelince; her ne kadar dava dilekçesinde davanın yetki belgesine dayanılarak açıldığı belirtilmiş ise de; dosya içerisinde dayanılan yetki belgesine rastlanmamıştır.
Diğer yandan; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazların bir kısmına ilişkin tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) celp edilmemiş, kök parseller ve bu parsellerden ifrazen oluşan parseller belirlenmemiştir. Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen kayıt maliklerinin bir kısmına ait nüfus kayıtları getirtilmemiş, kayıt maliklerine ait olduğu iddia edilen nüfus kayıtları, tapu
kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmemiştir. Nüfus müdürlüğü ve zabıta araştırmaları da yapılmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; dava yetki belgesine istinaden açılmış olduğundan öncelikle dayanılan yetki belgesi getirtilip incelenmelidir. Geçerli bir yetki belgesinin varlığı halinde, dava konusu edilen parsellerin tamamına ilişkin tedavüllü tapu kayıtları ve tapulama tutanakları eksiksiz olarak getirtilmeli, kimlik bilgilerinde düzeltim istenen kayıt maliklerinin tümüne ait nüfus kayıtları celp edilmeli, nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Eksik olan nüfus müdürlüğü ve zabıta araştırmaları da yapıldıktan sonra kayıt malikleri ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin aynı kişiler olduğu hususunda hala tereddüt duyulması halinde, tespit bilirkişileri refakate alınarak taşınmazlar başında keşif yapılmalı, tüm bu araştırmalar sonucunda mülkiyet aktarımına neden olunmaksızın hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.