Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2794 E. 2012/3578 K. 12.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2794
KARAR NO : 2012/3578
KARAR TARİHİ : 12.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2010 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, tapuda davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunan 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar tarafından irtifak hakkına tecavüzlü olarak yapılan inşaat nedeniyle müdahalenin önlenmesi ve kal istemiştir.
Davalı … vekili, 16 sayılı parselde belediyenin tapuda paylı malik olduğunu, ancak binanın ruhsat ve iskan kaydı bulunmadığını ve belediye ile bağlantısı olmadığını savunarak davanın husumet yönünden ve esastan reddini istemiştir.
Davalı … Yıldız ve …, binayı 1999 yılında ruhsat almadan yaptıklarını, dava konusu tek katlı evin kendilerine ait olduğunu belirtmişler, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 16 sayılı parselin evveliyat kayıtlarında da irtifak hakkı şerhi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalılardan paylı malik … tarafından inşa edilen binanın irtifak hakkına müdahalesinin men’i ile tecavüzlü kısmın kal’ine, bilirkişi …’ın rapor ve krokisinin kararın eki sayılmasına, davalı … tapuda malik ise de bina yapımında ve kullanılmasında davalı Belediyenin katkısı bulunmadığı gibi tapuda malik olmayan Nurettin hakkında ve davalı … hakkında davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hüküm sonucunda “irtifak hakkına müdahalenin men’i ile tecavüzlü kısmın kal’ine” karar verilmiş, ancak taşınmazın hangi kattan kaç m2’lik kısmının yıkılması gerektiği açıklanmamıştır. Kararda atıf yapılan bilirkişi …’ın rapor ve krokisinden de bu husus açıkça anlaşılamamaktadır. Hüküm sonucu bu hali ile 6100 sayılı HMK’nun 297/2 maddesi hükmüne aykırı olup infaza elverişli değildir.
Diğer taraftan davalı …, dava konusu 16 parsel sayılı taşınmazın paylı maliklerindendir. Davada “kal” talebinde de bulunulduğundan … Belediye Başkanlığına da davanın yöneltilmesi zorunludur. Davalı … tecavüzlü binanın üzerinde bulunduğu taşınmazın maliklerinden olduğundan, belediye hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi gerekir. Ayrıca tecavüzlü binanın belediye dışındaki diğer paylı malikleri olan davalılar … ve … tarafından inşa edildiği ve halen binada oturdukları anlaşıldığından davalı …’ın tapuda malik görünmediği gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın reddi de doğru değildir.
Hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.