YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2629
KARAR NO : 2012/3646
KARAR TARİHİ : 12.03.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.01.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi, davalı-karşı davacılar vekili tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 09.02.2009 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddine dair verilen 21.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşılık dava ise temliken tescil istemine ilişkindir.
Davalı ve karşı davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 154 parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri olan davalıların 1 parsel sayılı taşınmazın 21.01.2010 tarihli bilirkişi raporunda sarı renkle gösterilen 75,87 m2 lik bölümüne müdahalesinin menine ve binanın kal’ine, 2.739,09 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karşılık davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapılar da girer. Kural olarak da bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarının da malikidir. Dava konusu her iki taşınmaz da paylı mülkiyet rejimine tabi bulunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette mülkiyet
hakkına sahip birden fazla kişi olmasına rağmen aslında eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı vardır. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir.
Davacı …, 1900 ada 1 sayılı parsel sayılı taşınmazda 2/3 paylı malik olup bunun dışındaki 1/2pay ise başkasına aittir. Davalı/karşı davalılar adına kayıtlı 1900 ada 154 parsel sayılı taşınmazda da davalılar dışında başkaca paydaşlar mevcuttur.
Somut olayda, yıkım ve tescil hükmü davada taraf olmayan diğer paylı maliklerin hukukunu da etkileyeceğinden, 1900 ada 1 ve 154 sayılı parsellerin davacı ve davalılar dışındaki paydaşlarının da bu davada taraf olarak yer almaları zorunludur. Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun uygulaması da açıklanan doğrultudadır. (H.G.K. 26.10.2005 tarihli, 2005/14-587 – 2005/609 sayılı kararı )
Bu itibarla mahemece, 1900 ada 1 ve 154 sayılı parsellerin davacı ve davalılar/karşı davacılar dışındaki paydaşlarının da harçlı dilekçe ile davaya katılmalarının sağlanması veya haklarında ayrı dava açılması için süre verilerek dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra işin esasına girilerek bir karar verilmelidir. Değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.