Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2574 E. 2012/3727 K. 14.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2574
KARAR NO : 2012/3727
KARAR TARİHİ : 14.03.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 1357 parsel sayılı taşınmazda 96/288 pay sahibi olduğunu, 64/288 pay sahibi davalının taşınmazın etrafını duvarla çevirerek demir kapı takıp taşınmazı kullanmasını engellediğini belirterek hissesine vaki elatmanın önlenmesini, duvar ile kapının kal’ini ve kullanamadığı dönem olan 2005 ile 2008 yılları arası için 900 TL ecrimisil isteminde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazın beyanlar hanesinde ev ve müştemilatının babasına ait olduğunun belirtilmiş olmasına ve miras hakkına dayanarak taşınmazı annesi ile birlikte kullandığını, güvenlik nedeniyle kapıyı kilitlediğini, davacının taşınmaza girişini engellemediğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece elatmanın önlenmesine, kapı ve duvarın kal’ine ve 858 TL ecrimisilin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Nitekim dava konusu taşınmazda davacının yer kullanmadığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük yok ise de payına vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi yerine tüm taşınmazdan elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup söz konusu duvar parselin etrafına avlu duvarı olarak inşa edilmiş olup taşınmazı mülkiyet durumlarına göre bölümlere ayırmamakta, mevcut haliyle paydaşların faydalanmasını engel olmamaktadır. Bu nedenle avlu duvarınında kal’ine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı taşınmazdan faydalanmadığı 2005 ila 2008 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil talep etmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda 2005 ila 2009 yılları için ecrimisil hesaplanarak hüküm altına alınması da isabetli olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 14.3.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.