Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2470 E. 2012/3882 K. 16.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2470
KARAR NO : 2012/3882
KARAR TARİHİ : 16.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu taşınmazlardaki kayıt maliki “… oğlu…” kaydının “… oğlu …” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya
kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; davacı 106, 373, 1297, 1499 ve 1451 parsel sayılı taşınmazlarda malik …’in isminin “…” olduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece, 373 ve 1297 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları getirtilmemiş, tanık anlatımları ve nüfus kaydına göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz aşamasında dava dosyası mahkemesine iade edilerek tamamlanan tapu kayıtlarına göre 1297 parsel sayılı taşınmazın yargılama aşamasında üçüncü kişiye satıldığı, 373 parsel sayılı taşınmazın ise davacıların murisine değil üçüncü kişilere ait olduğu anlaşılmıştır.
Tüm taşınmazların tapu kayıtları ve dayanak belgeleri getirtilerek nüfus müdürlüğünden tapu kayıtlarında malik görünen “… oğlu …” ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik incelemeyle sonuca gidilmiştir. Mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için kayıt maliki ile ismi düzeltilen kişinin aynı kişi olduğu hususunda Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 16.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.