Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2447 E. 2012/3211 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2447
KARAR NO : 2012/3211
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, 67 parsel sayılı taşınmazın tapu sicilinde “… oğlu, …” biçimindeki kaydın “… oğlu, …” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Somut olayda, davacı maliki olduğu 67 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmazın tapulama tutanağı edinme sütununda “… oğlu … …’ın oğlu olan …’a hibe etmesi nedeni ile” tescil edildiği görülmektedir. Nüfus kaydından, davacı …’ın, “… ve … oğlu” olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydında
isim düzeltme davalarında kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Eldeki davada, nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen “… oğlu, …” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişiler ile “… oğlu …’ın” nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca, taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki “… oğlu, …” ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. Bunlardan ayrı, istem konusunda tanık da dinlenmemiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklandığı biçimde yapılacak inceleme ve araştırmalar sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mülkiyet nakline neden olacak biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.