Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/237 E. 2012/1791 K. 13.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/237
KARAR NO : 2012/1791
KARAR TARİHİ : 13.02.2012

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2011 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, düzeltme işlemi taşınmazların gerçek durumunu yansıttığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde;
“Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir.
Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir.
Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir.
Somut olayda; Kadastro Müdürlüğünce 10.05.2011 tarihinde davacı … dava dışı kişilere ait taşınmazlarda tersimat hatası bulunduğu gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca düzeltme işlemi yapılmıştır. Düzeltme işlemi 855 parsel sayılı taşınmaz malikinin talebi üzerine yapılmış ve davacıya ait taşınmaz ile birlikte 854, 855 ve 858 parsel sayılı taşınmazların tersimat hatası düzeltilmiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi ilgililerin başvurusu üzerine yapılan düzeltmelerde yararına düzeltme yapılan taşınmaz maliklerine davanın yöneltilmesi gerekir. İptali istenen düzeltme işlemi ile 854 ve 855 parsel sayılı taşınmazlar yararına düzeltme yapıldığından davanın bu taşınmaz maliklerine yöneltilmesi gerekirken pasif dava ehliyeti bulunmayan kadastro müdürlüğüne yöneltilmesi doğru değildir. Davanın açıklanan nedenle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir. Ancak verilen hüküm sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının temyiz itirazlarının reddi ile HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının gerekçesinin DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.