YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2151
KARAR NO : 2012/3010
KARAR TARİHİ : 02.03.2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2010 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 21.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan … kadastro sırasında adına tespit ve tescil edilen 299 ada 42 parsel sayılı taşınmaz hakkında Hazinenin yayla iddiasıyla açmış olduğu iki dava ve birbiri ile çelişkili iki karar bulunduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesi ile 2005/1979 Esas, 2006/2037 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenen Hazine, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili temyiz etmiştir.
Hazine, 23.12.2005 tarihinde 2005/1979 esasa kaydedilen davalı … adına kayıtlı 299 ada 42 parsel sayılı taşınmazın yayla olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemenin 10.05.2006 tarihli 2006/2037 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş ve karar davalıya 11.07.2006 tarihinde tebliğ edilerek temyiz edilmemesi üzerine kesinleştirilmiştir.
Hazine yine aynı taşınmaz için aynı davalıya karşı yayla iddiasıyla 18.01.2006 tarihinde 2006/655 esasa kayıt edilen ikinci bir dava açmıştır. Bu davada da mahkemece 16.05.2006 tarihli 2006/2426 karar sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalıya 11.07.2006 tarihinde diğer kararla birlikte tebliğ edilmiş, davalı bu kararı temyiz etmiştir. Dairemizce yapılan incelemede; dava konusu 299 ada 42 sayılı parsele revizyon gören tapu kaydının davacı Hazinenin de taraf olduğu idari işlemle yani hakkı kararla oluşması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine dosya 2009/392 esasa kaydedilmiş, ancak davacı Hazinenin davayı takip etmemesi nedeniyle 06.01.2010 tarihli 2010/3 karar sayılı ilam ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen bu karar taraflara tebliğ edilmemiştir. Yani ikinci karar henüz kesinleşmemiştir. Bu durumda dava konusu, tarafları ve hukuki sebebi aynı olan çelişkili iki karardan söz etmek mümkün değildir. Davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin bu nedenle reddedilmesi gerekirken mahkemece yargılamanın yenilenmesi sebepleri bulunmadığından ve ikinci kararın davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olması nedeniyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak sonuç itibariyle davanın reddi doğru olduğundan kararın gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.