Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2145 E. 2012/3014 K. 02.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2145
KARAR NO : 2012/3014
KARAR TARİHİ : 02.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2004 ve asli müdahil Orman idaresinin 08.11.2007 gününde verdikleri dilekçeler ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davacı Hazine’nin yayla iddiasıyla açtığı davanın reddine, asli müdahil Orman idaresinin davasının kısmen kabulüne dair verilen 19.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, yayla olduğu iddia edilen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile özel siciline işlenmesi istemi ile açılmış, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili ve asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre asli müdahil Orman İdaresinin tüm, davacı Hazine vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
2-Uyuşmazlık konusu taşınmazın imar planı içerisinde bulunduğu ve üzerinde bina yapılmak suretiyle tasarruf edildiği toplanan deliller ile sabittir. 4342 sayılı yasaya 5178 sayılı yasanın 5. maddesi, 5334 sayılı yasanın 1. maddesi ile eklenen geçici 3. maddenin ikinci fıkrası hükmünce “gerçek ya da özel hukuk kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazın emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydı ile
vazgeçilir.” hükmü getirilmiştir. Bu madde hükmü somut olaya ilişkin bir hükümdür. Diğer bir anlatımla, somut olay bu madde hükmünün uygulanmasını gerekli kılar vaziyettedir. Sözü edilen hükme uygun biçimde rayiç bedel belirlenmiş olup bu bedelin Hazineye ödenmesi koşulu ile hüküm fıkrasının “Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına” sözcükleri ile düzenlenmesi gerekir. Ayrıca, hüküm fıkrasında “depo edilen bedelin karar kesinleşince Hazineye ödenmesine” sözcükleride yer alacak şekilde şekillendirilmesi infazı kolaylaştırır nitelikte olacağından hüküm bölümünün yukarıya anılan biçimi ile formatlanması yasa koyucunun amacına daha uygun düşer. Belirtilen yönler bozma nedeni ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün, HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün A bendinin 1. fıkrasında yazılı “davacının davasının reddine” sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “davacının davasından yasa gereği vazgeçmiş sayılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, 2. bent olarakta “yasaya uygun biçimde belirlenmiş olan ve davalılar tarafından depo edilen 2.065,85 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı Hazine’ye ödenmesine” sözcüklerinin yazılmasına, sonra gelen fıkralarında 2, 3 ve 4 olan numaralarının eklenen 2. fıkra uyarınca 3, 4 ve 5 numara olarak düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıran asli müdahile iadesine, 02.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.