Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/2015 E. 2012/2984 K. 01.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2015
KARAR NO : 2012/2984
KARAR TARİHİ : 01.03.2012

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır.
Davalılar, yargı yolu itirazında bulunmuş, uzun yıllar önce davacıların da katılımıyla açılan boşaltma kanalının yıllar sonra kapatılmak istenmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Gerçekten “mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı Türk Medeni Kanununun 683.maddesi gereğince bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malına haksız elatma olduğu takdirde bunun giderilmesini dava yolu ile talep edebilir. Ne var ki, mülkiyet hakkına kanunla ve kamu düzeninin gerektirdiği hallerde sınırlama getirilebilir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; gerek davacının maliki olduğu 1575 sayılı parselin ve gerekse davalıların maliki bulundukları taşınmazların çeltik ekim bölgesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, uyuşmazlığın çözümünde 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu ile bu kanunu uygulanması amacıyla çıkartılan yönetmelik hükümleri önem kazanmaktadır. Başka bir deyişle, 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu davacıyı maliki olduğu taşınmaz
üzerinden tahliye kanalı geçirilmesine zorlamakta ise ve davacı bu kanun uyarınca taşınmazından kanal geçirilmesine rıza göstermişse, işin mahiyeti gereği sonradan bu rızasını kaldırarak boşaltma kanalının taşınmazdan kal’ini isteyemez.
Mahkemece belirtilen şekilde bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
Yapılması gereken iş, çeltik komisyonunda mevcut işlem dosyalarından da yararlanılarak davacı malikinde onay verdiği bir uygulamayla 1575 sayılı parsel üzerinden de kanal geçirilip geçirilmediğini, gerek duyulursa bilirkişiden de yararlanarak tespit etmek, davacı sulama amacıyla taşınmaz üzerinden kanal geçirilmesine onay vermişse bu onayı sonradan kaldırmak hakkın kötüye kullanılması sayılacağından istemi şimdiki gibi reddetmek, davacı onay vermiş olsa bile kanalın varlığı 1575 sayılı parsele zarar vermekte ise bu zararı keşfen saptamak ve zararın hangi yöntemle ortadan kaldırılabileceğini belirlemek, zararın ortadan kaldırılması için davalılar aleyhine hüküm kurmak olmalıdır.
Değinilen yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırmayla davanın yazılı olduğu şekilde reddi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.