Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/1601 E. 2012/3626 K. 12.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1601
KARAR NO : 2012/3626
KARAR TARİHİ : 12.03.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, eser bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemleriyle açılmıştır.
Davalı, akdi ilişkinin varlığını inkar etmiştir.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü davalı temyiz etmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi davada eser bedelinin tahsili istenmiştir.
Bu gibi uyuşmazlıklarda bir eserin meydana getirilerek iş sahibine ifa olarak teslim edildiğini kanıtlama yükü bunu iddia eden yükleniciye eser bedelinin ödendiğini ispat yükü ise bunu savunan iş sahibine düşer. Davalı iş sahibi akdi ilişkinin varlığını inkar ettiğinden eserin meydana getirildiğini ve davalıya teslim edildiğini ispat yükü davacıdadır. Ne var ki, davacı bu iddiasını yazılı delille kanıtlamış değildir. Olayda dava konusunun miktarına göre tanık dinlenmesine de olanak yoktur.
Ancak taraflar tacir olduğundan iddia ve savunmalarını ticari defterlerle ispat edebilir. Türk Ticaret Kanununu 82. maddesine göre ticari işlerden dolayı tacir sıfatı taşıyan kimseler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin
delil olarak kabul edilebilmesi için tasdiki tabi olan defterlerin usulüne uygun tasdik edilmiş olması ve defterlerin bütününün birbirini teyit etmesi şarttır. Aksi takdirde defterler delil olmaktan çıkar. Diğer bir kurala göre de tacir olan taraflar defterleri üzerinde inceleme ancak iki tarafın ticari defterleri dahil olmak üzere yapılır. Somut olayda, davalıya ticari defterlerini ibraz etmek üzere meyil verilmiş, davalı verilen süre içerisinde ticari defterlerini incelenmek üzere mahkemeye sunmamıştır. Başka bir anlatımla, defter ibrazından kaçınmıştır. Bu durumda eğer davacı Türk Ticaret Kanununun hükümlerine göre tutması gereken bütün defterleri ibraz etmiş ve bu defterler yöntemine uygun tutulmuş ise sahibi olan davacı şirket yararına delil teşkil edebilir. Bu durumda dahi o defterlerin sahibi lehine delil kabul edilebilmesi Türk Ticaret Kanununun 83. maddesi gereğince mahkemece kanaatin kuvvetlendirilmesi için defter sahibine tamamlayıcı bir yemin yaptırılması halinde mümkündür.
Bütün bu anlatılanlardan sonra yapılması gereken iş; tacir olan davacı şirkete tüm ticari defterlerini ibraz etmek üzere mehil vermek konusunda uzman bir bilirkişiye bu ticari ve defter kayıtları inceletmek ticari defterlere uyuşmazlığın ne şekilde yansıdığını ve inceleme konusu yapılan defterlerin sahibi lehine delil teşkil edip etmeyeceğini tespit ettirmek böyle bir tespit bilirkişi tarafından bildirilirse davacıya Türk Ticaret Kanununun 83. maddesinde öngörülen tamamlayıcı yemini yaptırmak böylelikle uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm kurmak olmalıdır.
Değinilen bütün bu yönler bir yana bırakılarak tüm defterler üzerinde inceleme yapmayan bilirkişinin yetersiz raporuyla uyuşmazlığın çözümü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.