Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/15192 E. 2013/1527 K. 05.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15192
KARAR NO : 2013/1527
KARAR TARİHİ : 05.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 27.04.2010 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 729. maddesi gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 729. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılara ait taşımazın bir kısmına iyiniyetle, kendisine ait olduğuna inanarak ağaç diktiğini, ağaçların değerinin zeminden daha fazla olduğunu ve 40 yıldır zilyedinde olan taşınmazın 726,63 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan … temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 718/2. maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Türk Medeni Kanununun 729. maddesi bu kuralın istisnalarından birisini düzenlemiş, zemin ile üzerindeki bitkiler arasındaki bağlantıyı kesmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise bitki sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır.
Bunun için;
Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerine menkul niteliği taşımayan bitki dikilmiş olmalıdır.
Bitkiyi dikenin (taşınmazı bağ ya da bahçe haline getirenin) iyi niyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu ya da 05.07.1944 tarihli ve 12/26 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir. (Sübjektif koşul)
Dikilen ağaçlar ya da bağ zeminden açıkça daha fazla değer taşımalıdır. (Objektif koşul)
Dikilen şeylerin üzerinde bulunduğu arazi parçası, davalıya ait taşınmazın bir kısmı üzerinde kalıyorsa, bu yerin ana taşınmazdan ifrazının mümkün olması gereklidir.
İptale konu olacak zemin bedeli arsa sahibine ödenmek üzere depo ettirilmeli, önceden ödenmiş bedel var ise bu miktar ödenecek bedelden mahsup edilmelidir.
Yukarıdaki koşulları taşıyan bağ ya da bahçe sahibi, kanunun kendisine tanıdığı bu kişisel hakkını da bitkileri dikip yetiştirirken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı kullanmalıdır. Taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı bu kişisel hak ancak; bitki dikip yetiştiren kişiyi bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu 1098 parsel sayılı taşınmazın kadastro işlemlerinin 19.12.1983 tarihinde kesinleştiği başka bir ifadeyle çapa bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde 1098 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 19 adet zeytin ağacının 25 yaşlarında, 2 adet vişne ağacının 15-20 yaşlarında olduğunu belirtmiştir. Ziraat bilirkişisi ve mahalli bilirkişi ile tanıklar da ağaçların 20 yaşlarında olduğunu beyan etmişlerdir. Buna göre ağaçların, 1098 parsel çapa bağlandıktan sonra dikildiği sabittir. Dairemizin öteden beri uygulamalarına göre çaplı taşınmaza taşkın yapı yapan veya bitki diken kişinin iyiniyetli olarak kabulüne olanak yoktur. Kaldı ki ağaçların dikili olduğu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Ayrıca 03.06.2011 havale tarihli fen bilirkişisi raporuna göre, davalıya ait taşınmazın bir kısmı üzerinde kalan ağaçların bulunduğu kısmın taşınmazdan ifrazı da mümkün değildir.
Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden, dolayısıyla sübjektif şart gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.