Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/14815 E. 2013/3679 K. 12.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14815
KARAR NO : 2013/3679
KARAR TARİHİ : 12.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.02.2007 ve 14.04.2008 gününde verilen dilekçeler ile yüklenicinin temlikine dayalı tespit, tapu iptali ve tescil, muvazaalı işlemin iptali, geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatı, değer kaybı tazminatı ve ayıplı imalat nedeniyle tazminat; karşı davada ise davacı kooperatif tarafından 12.05.2008 günlü dilekçe ile davalı şirket aleyhine sözleşmenin feshi (sözleşmeden dönme) istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı şirketin asıl ve birleştirilen davadaki istemlerinin kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine dair verilen 18.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı şirket vekili ile davalı-karşı davacı kooperatif ve davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.03.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı şirket vekili Av. … ile karşı taraftan davalı karşı davacı kooperatif vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı şirket, 28.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile yüklenicinin temlikine dayalı olarak tespit, tapu iptali ve tescil, muvazaalı işlemin iptali, geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatı ve dava konusu dükkanların değer kaybı nedeniyle tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Birleştirilen dava ise, yine davacı şirket tarafından yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ile ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2012/14815-2013/3679 -2-
Karşı davada da davalı-davacı kooperatif, davalı şirket aleyhine 28.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshi (sözleşmeden dönme) talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile B ve C bloklardaki dükkanların form ve bütünlüğünün değişmesi nedeniyle oluşan 319.500 TL değer kaybı, yine 2. proje ile birlikte oluşan 110 m2 kullanım azalması zararı olan 77.000 TL ve sözleşmeye göre halen yapılmamış olan 333 m2’lik kısmın bedeli olan 233.100 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, 01.09.2009 tarihli sözleşmeye göre davalı kooperatif tarafından yapılmayan eksik iç yapı ve tesisat bedeli olan 172.508 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, davalı kooperatif ile davacı arasında yapılan sözleşmelerde … Mahallesi, 231 ada 18 parseldeki arsa üzerinde inşa edilecek B ve C bloklarda davalı kooperatife ait 3.203,66 m2’lik dükkan alanının % 68’ine tekabül eden 2.178,48 m2’lik kısmı kapsadığının tespitine, davacının diğer taleplerinin reddine, davacı-karşı davalının davalı … aleyhine açmış olduğu davasının reddine ve davalı-karşı davacının davasının da reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı şirket vekili ile davalı-karşı davacı kooperatif ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; dava dışı arsa sahibi ile davalı yüklenici kooperatif arasında 19.06.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, yüklenicinin 231 ada 18 sayılı parsel üzerindeki binayı yapmasına karşılık, yapılacak daire ve dükkanların % 32’sinin arsa sahibine ait olacağı, % 68 oranında daire ve dükkanların da yükleniciye arsa sahibi tarafından bedel olarak arsa payı karşılığı verilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, tescilini dava konusu yaptığı ve sözleşmeyle yükleniciye bırakıldığını iddia ettiği bağımsız bölümleri, 28.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden şahsi hakkını temlik aldığını ileri sürmüştür. Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmesi halinde yüklenici, sözleşmeyle devri kararlaştırılan bağımsız bölüm tapularının verilmesini doğrudan arsa sahibinden isteyebileceği gibi, bu hakkını Borçlar Kanunu’nun 162. maddesinden yararlanarak ve yazılı olması koşuluyla üçüncü kişilere de devredebilir. İşte davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı bu temlik işlemidir.
Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden

2012/14815-2013/3679 -3-
yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Ne var ki, yapıldığı sırada temlik işlemine vakıf olmayan borçlu (dava dışı arsa sahibi) yeni alacaklının ifa talebi üzerine önceki alacaklıya (davalı yükleniciye) karşı ne gibi itiraz ve defi hakkına sahipse bunları yeni alacaklıya (davacı üçüncü kişi durumundaki şirkete) de ileri sürebilir hale gelir (BK m.167).
Ancak, yapılan temlik işlemine dayanan tarafın (davacının), temlik işleminin varlığını temlik işleminde bulunan kişiye (yükleniciye), yapılan temlik sebebiyle de şahsi hak kazandığını borçluya (dava dışı arsa sahibine) karşı kanıtlaması gerekir. Bu bakımdan denilebilir ki, bu gibi davalarda yükleniciyle arsa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. O yüzden de, asıl ve birleştirilen davada 19.06.2001 tarihli sözleşmenin arsa sahibi olan tarafı Tevfik Salim Kuvel’in de yer alması gerekmektedir.
Yapılan bu saptamalar karşısında mahkemece yapılması gereken iş, davacıya arsa sahibi aleyhine dava açılmak üzere uygun bir süre vermek, açılırsa o davayı eldeki dava dosyası ile birleştirmek, arsa sahibinin HMK’nun 27. maddesi uyarınca savunma ve delillerini toplamak, istem sonucu hakkında bundan sonra bir karar vermek olmalıdır.
Değinilen bu hususun bir yana bırakılması doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 990 TL’şer Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı-davalı şirket ve davalı-davacı kooperatiften alınıp karşılıklı olarak birbirlerine verilmesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.